Tekne ve Karavan .... bence bu iki özgürlük aracı yanyana seyirde herzaman neden derseniz ? Dünyanın birçok yerinde insanlar römork üzerinde taşınabilir yelkenli tekneler alıyor. Kış aylarında arabalarının arkasında bunları çekerek karavan hayatı sürüyorlar. İşte size yüzen karavan! yaz aylarında ise göllerde denizlerde kullanıyorlar. Bir taşla iki kuş vurmak diye ben buna derim. Neden bizlerde üç yanımız denizlerle çevrili bir ülkede yaşamanın keyfini sürmiyelimki ... evet Avrupa ülkeleri kadar karavancılıkta gelişmiş olmasakta belki bu yolu bizlerde izlersek onların aldığı keyifi bizlerde alabiliriz. Karavan seyahatinin keyfini hep merak etmişimdir. Geçen mart ayında Polonyadaki WIATRI WODA (RÜZGAR VE SU ) fuarına firma olarak katılmıştık. Tüm yelkenciler hareketli salma ve taşınabilir yelkenlileri tercih ediyordu. Tabiki diğerlerinede talep vardı ama asıl öncelik bu taşınabilir yelkenlilerdeydi özellikle sordum bu talep neden diye... aldığım cevap ise şu oldu ;

İlk önce biz tekneleri taşıyacağız ki onlarda bizi istediğimiz heryere taşısın. Çok hoş bence heryerde yazlık alamayız alsak bile gidecek zaman bulamayız ama taşınabilir teknelerle (yüzen evlerimiz) heryerde olabiliriz.

Denizci özgürdür , denizci huzuru arar ve nerde bulursa oraya demirler... o zaman neden ilk önce biz teknelerimizi sonrada teknelerimiz bizleri sırtında taşımasınki......

Saygılarımla

PELİN DEMİRAYAK

 Denizlerde Kadın Olmak !

Merhaba...herkesin pruvası neta rüzgarı kolayına olsun diyerek başlamak istiyorum. Denizler üzerinde erkek hakimiyeti söz konusu isede inanın bana herbir teknede bir o kadarda kadın var. İlk olarak şunu söylemeliyimki her tekne dişidir.İngilizcede bile teknelerden she diye bahsedilirken kimse kadınların denizlerdeki hakimiyetini yadsıyamaz bence..

Birçok arkadaşım bazen bana hayretler içerisinde şu soruyu sorar ;denizde yaşamak zor değil mi? sıkılmıyormusun o ufacık yerde? cevap olarak  aa hayır çok kolay asla sıkılmıyorum cevabını bekleselerde öyle değil.. düşünsenize bizi kocaman evlerimizden ,kocaman kocaman mutfaklarımızdan alıp küçücük bir tekneye sokuyor eşlerimiz yada sevgililerimiz... işte o noktada herşey değişiyor bence

Eğer teknelerde yanımızda olan diğer denizci  erkeklerimiz bize  yardımcı olurlarsa herşey kolaylaşıyor. Yardım derken denizcilik konusunda değil yaşam konusunda.. Eğer ne kadar denizci olsakda hala o tekne üzerinde bir kadın olduğumuzu unutmazlarsa bize teknenin iç düzenini bırakıp evcilik oynamamıza izin verirlerse dünyanın en mutlu kadınları oluyoruz. İşte dediğim gibi denizlerde yaşamak çok kolay ve çok keyifli (karadaki rollerimizide yanımızda götürürsek)

Denizlerde olduğumda bir kadın olarak üç şeyin sesini duyuyorum ...denizin ...rüzgarın... ve sevdiklerimin ..o anda hayatla mücadele bitiyor ve yerini bir aşk alıyor. Güneşin o sımsıcak doğuşuna , eşim yanımdayken güneşin hiç kaçırmak istemediğim şekilde romantik ve buğulu batışına ,denizlerin o kadar güçlü olmasına rağmen mütevazi güzelliğine ,ve herşeyin yönünü değiştirme gücüne sahip olsada kimi zaman doğru yöne sürükleyen rüzgara...

Sıkılmakmı ...cevap asla insan hiç özgürlükten sıkılırmı..buna vaktim bile olmuyor. İşlerim çok teknede dümen herzaman bende ..aşçı benim..hala anneyim.. birde ben varım..kitap okumak müzik dinlemek..deniz suyundan makarnamı fırında pişirmek inanın müthiş..

Denizci bir kadın olarak her çıktığım limanda inanın ilk işim el ve ayak bakımımı yaptırmak oluyor neden derseniz aksi takdirde bir süre sonra teknedeki diğer erkeklerden hiç farkım kalmıyor. Sadece denizci değil ben denizci bir kadınım....

Denizci olmak ve onunla bütünleşmek biz kadınlara çok şey katıyor. Ailemizle hep birlikte oluyoruz ve ailece bir ortak hobimiz olduğu için paylaşımımız artıyor. Tartışmıyormuyuz ?evet seyir sırasında bazen herkes görevini yaparken sertleşiyor . Ve biz bunun çözümünü bulduk..yola çıkmadan önce herkes birbirini öpüyor çünkü yelken yaparken biliyoruzki emirler başlıyacak..

Bir deniz kızıyız bizler denizlerde .. bizsiz olmaz tüm kadınlar denizlerde yerini almalı hepinizi bekliyoruz. 

Saygılarımla 

PELİN DEMİRAYAK

 Sevgili yelken tutkunları ve denize aşık olan herkes

Hiç, bir limanda oturup ta, güzellik ve zarafetlerinden etkilenerek, yelkenli tekneleri seyrettiniz mi? Hiç, esas anlamı kişisel özgürlük ile doğanın birleştirilmesi olan, yelkenlilere sahip olmayı arzulamadınız mı? Büyük bir ihtimalle, kendinize ait bir yelkenli ...tekne sahibi olmayı hayal ettiniz ama bu hayale ulaşmanın imkansız olduğunu düşünerek, bu hayalinizi gerçekleştiremediniz. Şu bir gerçek ki, piyasadaki tekneler de, git gide büyüyor, daha prestijli ve daha da, pahalı oluyor. Fakat unutmayın ki, yelken yapmanın prensipleri tekne boyutlarından bağımsız olarak, hep aynı kalıyor. Hemen herkes, modern dizaynlı, mükemmel yelken performansında ve ulaşılabilinir bir fiyatta bir yelkenli tekneye sahip olmak ister. TES YACHT yelkenli tekneleri gerçek bir keşiftir. Teknelerin boyutları, bir römork üzerinde, arabanız ile çekilmeye, teknenizi kolaylıkla bir yerden bir başka bir yere götürmeye ve teknenizi bir karavan olarak kullanmaya uygundur. Artık kullanılmış, 2.el bir tekne almak hiç mantıklı ve akla uygun değil. GÖZDEM MARİN' İN SİZE SUNDUĞU yelkenli tekneler, çok çekici ve ekonomik fiyatları ile, sizin için muhteşem birer alternatiftir. Hareketli salma özelliği, teknenize, sabit salmalı teknelerle yapamayacağınız, sahillere, plajlara ve sığ sulara yanaşma avantajını da size vermektedir.

Fuarlar başlıyor ama ......

Tarih : 2011.10.12  

Bu ay itibarı ile sektör fuarlarımız başlıyor. Şimdiden tüm Denizcilik firmalarına başarılar diliyorum. Bu yazımda sizlerle paylaşmak istediğim küçük bir anektod var.

Geçen seneki Ekim fuarında bir müşterimiz yanımıza geldi ve dediki ;

Pelin Hanım biz ya sandal alacağız yada milyon dolarlık bir yat... nasıl yani diye sordum . Ali Bey'in cevabı beni çok güldürdü sonrada düşündürdü.

Ali Bey'in anlatımı ; Pelin Hanım biz ailece bu fuarları dört gözle bekliyoruz . Evden çıkmadan önce aile fertleriyle karar veriyoruz bütçeye ve ihtiyaca uygun bir tekne almak için...Fuar yerine ilk geldiğimizde bizde bir heyecan sormayın ilk bindiğimiz teknede büyük kızım bir kamarayı kendi için seçiyor. O seçerse küçük kızım dururmu oda diğerini ... baktık sığmıyoruz bir üst modele geçiyoruz. Eşim haklı olarak bize bir kamara seçiyor doğal olarak kayınvalidem ve kızkardeşimiz ..derken birde ben varım ..ee bu kadar parayı ben vereceğim birkaç eş dost çağırmıyım mı?...Ve sonuç olarak biz kendimizi milyon dolarlık mega yatlarda buluyoruz.

Ve hiçbirşey alamadan hayallerimizde yıkılmış olarak eve dönüyoruz '' ilk önce çok güldüm sonrada düşündüm.

Trajikomik bence neden bizler egolarımıza yeniliyoruz, neden bizler kocaman evlerimizi denizlere taşımak istiyoruz. Halbuki bıkmadık mı o evleri temizlemekten ,bıkmadıkmı gereksiz bir çok eşyadan yada kalabalıktan...özgürlüğümüzü , dinginliğimizi aramıyormuyuz. Kocaman olan o hayallerimizi o küçücük teknelerimize sığdırabiliriz. Evet bunu yapabiliriz.. ve bütçelerimizi aşmadan denizlerde kocaman hayaller kurup yaşıyabiliriz. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede yaşıyoruz ancak ne acıdırki en büyük keyfimiz sadece denizi seyretmek ...deniz kıyısında yüzüyor gibi yapmak ... yada deniz kıyısında sevgililerimize kur yapmak..

Bırakalım artık bunları ... yada bunları bırakmadan geliştirelim . Teknenin büyüğü küçüğü olmaz ,hayallerimizin ve cesaretimizin büyüğü küçüğü olur. Birer tekne alalım bütçelerimiz kadar ,zaman ayırabileceğimiz kadar, bakabileceğimiz kadar ama mutlaka alalım ...  

Saygılarımla